HIDIRELLEZ VE HIDIRELLEZ YEMEKLERİ

Hızır karada, İlyas ise denizde yaşayan birer peygamberdir. Bolluk, bereket, şifa ve uğur getirmek için buluşurlar. Bunlar 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece birleşirler. 6 Mayıs da Hıdrellez’dir. Bu Rumi takvime göre 23 Nisan’a denk gelir. Hızır’ın günleri 6 Mayıs’tan 8 Kasım’a kadar sürer.

Hıdırellez’de genellikle pikniğe gidilir. Yeşillik alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında kutlanır. Bu yerlere bu nedenle “Hıdırlık” da dendiği olur. Salıncakta sallanılır, ateş yakılır ve ateşlerin üzerinden atlanılır.

Hıdrellez’de evlerin kapısına yeşil dallar asılır bereket eve dolsun diye evlerin camları sonuna kadar açılır, ağaç dallarına kuru baklagiller asılır, akşamdan kapının önüne konan sütün sabah çiğ taneleriyle mayalanacağına inanılır. Eğer süt mayalanır yoğurt olursa o yılın bereketli geçeceğine inanılır. Öyle ki bazı yerlerde eğer yoğurt mayalanmışsa, bir yıl boyunca bu maya damızlık olarak kullanılır. Hayvanlar bir gün önceden koparılan yeşil dallarla güdülür, evler badanalanır, eller ayaklar kınalanır, gelinlik kızların çeyiz sandıkları havalandırılır, genç erkeler kırlara çıkıp yüzük atarlar genç kızlar ise gelinlik giyip köprüden geçerler.

Evlenme çağı geçmiş kızların başında kilit açılır, muratlar kurdeleler, çaput ve iplerle gül dallarına bağlanır, duvar ya da gül ağacının altına temsili dilek çizilir. Çizilip gömüldüğü de olur. Taştan ve çöpten Bunun yanında gül ağacının altına para gömülmesi de bilinen bir adet. Bahçede ekili soğan varsa bir siyah bir beyaz ip bağlanır. Ertesi gün hangisi daha çok uzarsa o yılın iyi ya da kötü gideceği anlaşılır. Eski dönemlerde bazı bölgelerde kapının önüne kül dökülürmüş. Eğer sabahleyin üzerinde hayvan resmini andıran bir şey oluşmuşsa hayvancılık, bitki, sebze ya da meyveye benzer bir şey oluşmuşsa o yıl çiftçiliğin bereketli olacağına inanılırmış. Dikiş dikilmez ve makasların ağzı sıkıca bağlanır.

Niyet çömleklerinin içine niyetler dilenerek niyet takıları atılır. Daha sonra çekilen takının sahibi için maniler söylenir. Sabah erkenden kapı önü süpürmek de yaygın bir adet. Niyetler yazılan kağıtların açık olarak yavaşça suya bırakılması da adetlerden biri. Bazı inanış bırakılan bu kağıdın batmadan gözden kaybolması ile dileğin olacağını söylüyor.

Bahar kutlaması Hıdırellez 2017 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi’ne girmiş. Sadece Türkiye’ye değil Balkanlara da ait bir miras olarak kabul ediliyor.

Bugünün yiyecek bakımından önemi ise şu: Osmanlı döneminde yeni doğmuş kuzulara bu güne kadar dokunulmazmış. Bütün Müslümanlar Hıdrellez’de durumlarına göre yarım ya da tam kuzu alırlar, alınan kuzu Hıdrellez akşamı yapılırmış. Bu yüzden özellikle kuzu etiyle yapılan yemekler geleneksel sayılır. Aynı gece İstanbul’daki bütün kışlalarda da kuzu etli pilav ve irmik helvası çıkarmış. Ayrıca Kağıthane’de mekteplere, mekteplilere ziyafetler verilir, Harbiye, Mühendishane, Mülkiye mekteplerine burada kuzu dolmaları, helva ve salata çeşitleri ikram edilirmiş. Kutlu ve uğurlu olduğu varsayılan bugün dini ve milli olmayan kültürel bir bayram şeklinde kabul edilir, özellikle İstanbul’da halkın toplumsal birlik ve beraberliğini sağlamlaştırmak için kullanılırmış

Hıdırellez Yemekleri

Hıdrellez’in esas yemeği kuzu eti olmasına rağmen başka yemekler de yapılırmış. Bölgeler göre genelde şu yemekler pişermiş Hıdrellez’de ;

Marmara Bölgesi
Yaprak sarması, kuzu-oğlak çevirmesi, keşkek, Hıdırellez salatası, haşlanmış yumurta, börek çeşitleri, pilav, lokma, kuzu dolması, peynir helvası, taze bakla, köfte, kağıt kebabı, etli bulgur pilavı, mısır haşlaması.

Karadeniz Bölgesi
Baklalı dolma, keşkek, sac yağlısı, kalburabastı, kuzu dolması, ısırgan çorbası, pancar sarması, mayıs helvası, fasulye pilakisi, patates piyazı, katlama, rokul, kabak ve ıspanak böreği, Hıdırellez çöreği, ponut, biberli çorba, mıhlama, argun elma, erik pekmezi.

Ege Bölgesi
Peynirli ve tahinli kıymalı pide, zeytinyağlı dolma, haşhaşlı katmer, höşmerim, börek, libada dolması, peynirli ocak bükmesi, akıtma, keşkek, oğlak ve keçi çevirmesi, hamursuz, Hıdırellez halkası.

Akdeniz Bölgesi
Kuzu çevirme, börek, dolma, aşure, dövme çorbası, etli kömbe, kuzu dolması, peynirli pide, düğün çorbası, güveç.

Orta Anadolu
Hamur işleri, pilav çeşitleri, kuzu çevirmesi, ekşili bamya, yaprak dolması, hindi, kuzu kızartma, çerkez tavuğu, sac arası, nohutlu ekmek, madımak.

Doğu Anadolu Bölgesi
Hengel, çörek, hasıl, pilav, et, çevreye özgü yemekler, etli ve yağlı yemekler, tuzlu kıkıl, tuzlu ekmek, dilek yemeği, keşkek, hasıl, kömbe, kavurmalı bulgur pilavı, kaburga, yumru köfte, kavut, ayran aşı.

Güney Doğu Anadolu Bölgesi
Yaprak sarma, etli pilav, pekmez şerbeti, şiş kebabı, çiğköfte, bastık, çerez, un helvası.

Örneğin Mardin’de hemen her evde aynı yemek pişermiş. Yemek sadece frik bulgur, yağ, tuz ve radika ile pişirilirmiş. İsteyen daha çeşnilendirse (soğan, salça, nane, domates, yeşil biber, sarımsak, kekik vs) de temel yemek buymuş.

Denizli’nin yemeği keşkek, İzmir’inki pilav olarak geçiyor Isparta’da ise yöreye has olarak bulamaç, pirinç ve bulgur çorbaları, kuru fasulye, nohut, mercimek, ıspanak boranası, yaprak sarması, balık ve börek yapılır.

Dün bu bilgilerin bir kısmını @kuzubudu hesabından paylaşırken geri dönüşler de oldu. Örneğin takipçilerden @gravyereg den gelen bir bilgiye göre  ’40 yeşillik’ diye bir adet var. Bir kaba 40 farklı yeşillik toplayıp içme suyu ekleyerek sabaha kadar bekletiyorsunuz camın önünde ya da balkonda. Sabah hane halkı bu sudan içerek yeni Hıdrellez yılına başlıyor. Bir de yumurtalar boyanıyor ve saklanıyor, çocuklar bulup yiyorlarmış.

@mahmutbektas55  ın verdiği bilgiye göre Samsun’un Havza-Kavak ve Vezirköprü ilçelerinde “kaz tiridi” meşhurmuş.@cankayapeker ‘in belirttiğine göre ise Bolu – Mengen’de yağsız helva adında bir helva yapılırmış. Selanik göçmeni olup Aksaray Güzelyurt’a yerleşen  @esra_vera nın  büyüklerinin verdiği bilgiye göre keşkek pişirilir, börekler yapılır, kıra/su kenarına gidilir hep birlikte yenilirmiş

Doğu Anadolu’dan ise bir arkadaşımın anlattığı bir börek ya da yerine göre çörek meselesi var. Kars civarından. Böreğin ya da çöreklerin ununun içine altın katılıyor. Pişirildikten sonra kimin kısmetine çıkarsa o yılın uğuru ya da uğursuzluğu o kişiden biliniyor. Hıdrellez yemek ilişkisinin güzel örneklerinden biri.

Bir Cevap Yazın